Konya adını geç antik döneminde, Türklerin Iconium 'dan Türkçeleştirmesi sonucu almış ve küçük deyiş farklarıyla günümüze kadar gelmiştir.

Konya 'nın ticari ve askeri güzergahların kesiştiği bir noktada olması, pek çok kez yakılıp yıkılmasına neden olmuştur. Ancak bu sırada pek çok medeniyete de evsahipliği yapması tarihte bir kültür merkezi olarak anılmasına yol açmıştır. Tarih öncesi çağlara, Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı uygarlıklarına beşiklik etmiştir. Bu dönemlere ait çeşitli tarihi eserler Konya ve çevresinde görülebilir.

Konya 'nın Türklerle tanışması Büyük Selçuklu İmparatorluğu zamanında olmuştur. 1069 yılında Türkler Konya 'ya gelmişler ancak asıl olarak 1071 yılından sonra fethedilmiştir. İznik Haçlılar 'ın eline geçince 1197 'de Konya Selçuklu payitahtı olmuştur. Anadolu Selçukluları devrinde diğer beyliklerle Bizans kontrol altına alınmış ve Konya 'ya ulaşan yollara konaklama ve karakol görevi gören Ribatlar yapılmıştır. Alaeddin Keykubat zamanında Konya ilim ve sanat merkezi haline gelmiştir. Yapılan pekçok saray, cami ve han yanında; Mevlana 'nın Konya 'ya gelmesi ve burada yerleşerek bir simgesi haline gelmesi de bu döneme rastlar.

Anadolu 'nun Moğol işgaline uğramasından sonra Anadolu Selçuklularına bağlı beyler kendi beyliklerini kurmuşlardır. Bu beyliklerden birisi olan Karamanoğulları 1277 yılında Konya 'yı almışlardır. Moğollarla pek çok savaşlar yapan Karamanoğulları 1327 'de kesin olarak Konya 'ya yerleşmişlerdir. 1369 'da Yıldırım Beyazıt, 1414 'de Çelebi Mehmet Konya 'yı almış; ancak Osmanlı orduları çekildikten sonra Karamanoğulları şehri yeniden almışlardır. 1435 'ten sonra Sultan II.Murad Han Konya 'yı zaptetmiştir. Ancak Fatih Sultan Mehmet Han 'ın Konya 'yı ele geçirmesinden sonra Osmanlı hakimiyeti tamamen sağlanabilmiştir.

Konya Osmanlı İmparatorluğunun doğu ve güney seferlerinde Ordunun dinlenme ve hazırlık yeri olarak kullanılmıştır. Yavuz Sultan Selim Han 3 kez Konya 'ya uğramış ve bu ziyaretlerinde Mevlana dergahı tamir edilmiş, şehre içme suyu getirilmiş, nüfus ve arazi sayımı yapılmıştır.

Geniş yüz ölçümü ile Türkiye’nin en büyük tatlısu gölünü barındıran, geniş düzlüklerin yanı sıra dağlık ve ormanlık bölümleriyle keşfettikçe kendine hayran bırakan doğaya sahiptir. Beyşehir gölünde her yıl düzenlenen geleneksel su sporları etkinliklerine katılabileceğiniz, Karapınar’daki kumul arazilerinde çöl deneyimlemesi yapabileceğiniz ve Derebucak orman ve mağaralarında adeta cennetten birer köşeyi keşfedip kamp kurabileceğiniz Konya spor ve doğa tutkunu herkesi davet eden bir coğrafyaya sahiptir

Konya 'da ilk gazete 1869 yılında çıkarılmıştır. 1889 'da İdadiye, 1901 'de Mekteb-i Sanayi, 1908 'de Hukuk Fakültesi açılmıştır. 1898 'de demiryoluna kavuşmuştur.